“Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı.”Hurma dalının yanına gitmesi, onunla kendini setretmek ve doğum anında ondan kuvvet almak içindi.
Bu kuru bir hurma ağacı idi. Başı da yoktu, yeşilliği de. Mevsim ise kış idi.
Ayette hurma ağacının elif-lâmlı gelmesi, ya cins ifade eder veya bunun belli bir hurma ağacı olduğunu gösterir. Buna göre o civarda ondan başka hurma ağacı olmadığı ve insanlarca kolayca bilindiği anlaşılır.
Belki de Allahu Teâlâ ayetlerinden ona göstermek, kalbini mutmain kılmak, ayrıca kadınlara doğum sonrasında faydalı olan hurmanın meyvesinden yemeye iştahı olması için oraya gitmesini ilham etti.
قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنتُ نَسْيًا مَّنسِيًّا “Keşke dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim.”Büsbütün unutulsam, kimsenin hatırına gelmeseydim.
Hz. Meryemin ölümü temenni etmesi,
-İnsanlardan utandığından,
-Ve kınamalarından korkmasındandı.
24- فَنَادَاهَا مِن تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِي “Meryem’e, aşağı tarafından şöyle seslendi: Sakın üzülme.”
Ona alt tarafından konuşan Hz. İsadır. Cebrail olduğu da söylendi.
قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّا “Rabbin alt tarafında bir dere kıldı.”
Ayette geçen “Seriyy” kelimesi “dere” anlamındadır. “Seçkin bir zât” anlamında Hz. İsa’ya işaret de olabilir.
25- وَهُزِّي إِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّا “Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine olgun taze hurmalar dökülsün.”
Rivayete göre, bu hurma ağacı kuru idi, başı ve meyvesi yoktu. Mevsim ise kış idi. Hz. Meryem ağacın dalını kendine doğru çekip silkeledi, Allahu Teâlâ o kuru ağaca hem baş, hem dallar, hem de taze hurma verdi. Hz. Meryem, kendisinin masumiyetine delâlet eden bu mu’cizeleri görmekle teselli buldu. Çünkü gayr-i meşru ilişkide bulunan birine böyle şeyler gösterilmesi söz konusu olamaz.
Ayrıca bu durum Hz. Meryeme şu kanaati verdi: Kış mevsiminde kuru hurma ağacından meyve ikramına kâdir olan bir Zat, erkek olmadan O’ndan çocuk yaratmaya da kâdirdir.
26- فَكُلِي وَاشْرَبِي وَقَرِّي عَيْنًا “Artık ye, iç, gözün aydın olsun.”
Ağaçtan düşen hurmalardan ye, su arkındaki sudan da iç. Gönlünü hoş tut, Seni üzen şeyi gönlünden at.