Her şey 15 Haziran sabahı başladı, 39+3 günlük tosbik mi tosbik bir hamileydim ve doktor kontrolüm vardı. 15 gündür doktoruma gözükmemiştim ve bu son tarihler için bayağı uzun bir aralıktı. Yaklaşık 2 aydır su azlığı ile baş etmeye çalışıyordum. Ne kadar nefret etsem de havuç suyu ile seviyeli bir ilişki kurmak zorundaydım. Aklımda binlerce soru vardı. Acaba suyumu arttırabilmiş miydim? Açılmam var mıydı? Doğum yakın mıydı yoksa 40′lı haftalara mı kalacaktı?
Aklımdaki sorular eşliğinde doktorumun odasına girdim. Hemen ultrasona aldı veeee bingo! ‘Suyun sınırında altında, bu çocuğun hemen doğması lazım!’ cümlesi odada buz gibi bir etki yarattı. Üstelik sadece bu da değildi bebeğim aylarca durmuş durmuş doğum haftasında boynuna kordon dolamıştı. O an ne düşüneceğimi bilemiyorum tek bildiğim korktuğum. Seni hemen yatırmam gerek ama bir de gel vajinal muayene yapalım ne durumdasın bakalım diyor doktorum. Bir önceki gece bu anı hep’ ooov inanılmaz 4 cm açılman var, aferin sana!' cümlesi ile hayal etmiştim ama maalesef öyle olmuyor. Öyle ki doktorum rahim ağzına bile ulaşamıyor, haliyle uyaramıyor. Doktorum, bebek çok yukarıda rahim ağzı aşağı bakmıyor, rahimi uyaramadım. Bugün eve gideceksin ve bana söz ver en az 10 km yürüyeceksin diyor. El mahkum tamam diyorum ama saat 16 gün neredeyse bitmiş ben bu göbekle yarına kadar nasıl 10 km yürüyeceğim? Her neyse eşimle eve gelir gelmez yemek yiyip kendimizi yürüyüş parkuruna atıyoruz ve gece 12′ye kadar ben yaklaşık 20 bin adım atıyorum korkudan (14 km ediyor ) Ertesi gün doktorum odaya ilk bizi alıyor ve beni tekrar muayene ediyor. O da nesi?! Rahim ağzına rahatlıkla ulaşıyor yürüyüş işe yaramış. Biraz ağrılı şekilde rahimi uyarıyor ve bugün nişanın gelecek sana suni vermek istemiyorum kendi sancıların başlasın istiyorum o yüzden dünkü performansı bugün de bekliyorum diyor. Yürü, Squat yap, merdiven çık ve pilates topuna otur.
Annemler bu süreçte yazlıktaydı eşime kalk gidelim hem unutur stres olmam hem de deniz kenarında yürümek beni sakinleştirir diyorum ve pilates toğunu yüklenip yola çıkıyoruz Çok uzatmayayım önceki günün de yorgunluğu ile gebere gebere 15 km yürüdüm. Yürümenin etkisiyle Mersin’deyken saat 18.00′de nişanım geldi. Nişan geldikten sonra düzenli kasılmalar yavaş yavaş başladı. Sancılar gelince ayakta biraz bekliyordum geçince yürümeye devam ediyordum. Sancılar 10 dk’da bire düşünce Adana’ya doğru yola çıktık. Adana’ya gelince eve bile uğramadan direkt hastaneye gittik. Saat akşam 21 sularıydı beni doğumhaneye aldılar. Doğumhaneyi ilk kez orada gördüm, etrafıma bakıp kızım gözlerini burada açacak diye mutlu oldum. (Normal doğuracağına olan inanca bakar mısınız )
Ebe beni çatala aldı ve muayene etti 1.5 cm açıklık var dedi ve nstye soktu. Nst’de de sancı çıkınca doktorum sabah 5′te hastanede hazır ol mesajı attı. Ben sabahı nasıl edeceğim kaygısı ile eve geldim. Yemek, duş, squat, pilates derken uyku saatini zor zoruncak getirdim. Gece 12′de uyudum fakat 2 saat sonra müthiş bir ağrı ile uyandım. (Evet burada hep okuduğumuz o gece uyurken bele giren meşhur sancıydı kendisi ) O saatten sonra 5 dakikada bir gelen ve 1 dakika süren sancılarla sabahı etmeye çalıştım ama söylemeliyim ki pek de kolay olmadı herkes uyurken sessizce sancı çekmeye çalışmak. Ağrıyı en aza indiren pozisyon olan köpek duruşu ile sabahı ettim. Sancı aralarındaki o minik 4 dakikalarda be kadar uyuyabilirsem o kadar uyudum.
Sabah namazını kılıp gusülümü alıp hastaneye doğru yola çıktık. Varır varmaz yine muayene yapıldı ve açıklık sadece yarım cm ilerlemişti. İnkar edemem moralim çok bozuldu tüm gece sancı çekmenin karşılığı yarım cm miydi yani? İçimi korku kapladı ben 10 cm açıklığa kaç saatte ulaşacaktım? Bana önlük giydirip lavman yaptılar ve sancı çekmem için odaya aldılar. Zaman zaman nstye bağlanıyordum sancılar düzenliydi ve bebek kalp atımı da gayet normaldi. Sonra o tatliş nöbetçi ebeler mesai devretti ve o korkunçlu yaşlı huysuz ebe başıma geldi. Sürekli bir azar hali: ‘Maskeni tak, hareket etme, ben sana yat kalkma demedim mi!’ Ne oluyorduk yahu? Ben devlet hastanesinde mi doğuruyordum da haberim yoktu? Tüm o kötü doğum hikayelerindeki moral bozan ebe sanki vücut bulmuş da karşımda dikiliyordu. Canım ebem sayesinde müthiş stres oldum, ben bu kadınla nasıl doğuracaktım? Korktuğum başıma geldi ve stres hem sancılarımı hem de bebek kalp atımını etkiledi ve bebeğimin kalp atımı 80′e kadar düştü. O saatten sonra benim için kabus başladı. Huysuz ebem paniğe kapıldı bebek kalp atımı dalgalanıyor bu saatten sonra sürekli nstye bağlı kalacaksın asla kalkmayacaksın dedi. Yatarak, hareket etmeden sancı çekmekse dünyanın en zor işiydi. Ben yürümek, sancı gelince çömelmek ve bağırmak istiyordum ama hiçbirine müsaade edilmiyordu.
Sonra kapıda doktorum belirdi, inanın o an dünyada en çok görmek istediğim kişi oydu. Beni muayene etti açılma 3 cm idi. Ebe kalp atımlarını doktoruma gösterdi doktorum olabilir sonradan düzelmiş dikkatli olalım ama sen yine kalk yürü, hareket halinde ol ve bol bol çömel dedi. Ben bunu duyunca nasıl sevindim bilemezsiniz. Ebeye dönüp nağbeeerrr dememek için kendimi zor tuttum. Fakat erken sevinmişim doktor gider gitmez ebe bana 15 Dk şu koridorda gez gel sonra geri nstye bağlayacağım dedi. Ben ama doktor.. Demeye kalmadan ben bu riski alamam dedi. Haydaa.. Neyse ben o arada eşim ve annemle koridorda yürüdüm, çömeldim bu bile çok iyi geldi. Korkunçlu ebeyi gördükçe ağlayasım geliyordu bir yandan sancılarla bir yandan onunla uğraşmak zorunda olmak canımı sıkıyordu. Saat 12ye doğru açılmam 4 cm olmuştu. Ebe bana sürekli açılma çok yavaş sen şimdiden böyleysen kesin sezaryen olursun demeye başlamıştı. O öyle dedikçe ben deliriyordum zira şimdiye kadar onca sancıya rağmen ağzımdan tek bir çığlık dahi çıkmamıştı, sadece sancı gelince hafifçe inliyordum.
Öğle arasına girince doktorum beni doğumhaneye aldı ve suyumu patlattı. Aman Yarabbi ondan sonra gelen sancılar neydi öyle? Öncekiler fragmanmış resmen. Çok uzatmayayım ağlatan sancılar, huysuz ebe ve nst döngüsü ile saati 16 ettik. Açılma 6 cm olmuştu. Doktorum geldi ve Hicret bu doğumun şimdiye kadar gerçekleşmesi gerekiyordu esasen dedi. Ben artık tamamen kendimi bıraktım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Doktorum hemen inancımı yerine getirmeye çalıştı. Buraya kadar geldik vazgeçecek değiliz biraz daha diş sıkacağız ileride kızına anlatacak havalı bir hikayen olacak dedi Moralim 3. Dünya ülkesi borsası gibiydi doktoru görünce yükseliyor, korkunçlu ebeyi görünce düşüyordu. Doktorum gitti ve biz bayan korkunçlu ile yine baş başa kalmıştık. 7 cm açılmaya ulaştığımda saat 18 olmuştu ve ebenin mesaisi bitmişti Belki inanmayacaksınız ama 7 cm açıklığa korkunçlu ebe ile birlikte 12 saatte ulaştım geri kalan 3 cm ise ebe gittikten sonraki bir saat içinde gerçekleşti. Yani kadın resmen benim kabusum olmuştu. Moralimi bozarak doğumumu yavaşlatmıştı. Saat 19 olunca doktorum beni doğumhaneye aldı tam açıklığa ulaşmıştım.