11. hafta: es-Semî’, el-Adl
Bebeğinizin işitebilen sağlıklı kulaklara sahip olması için dua edebilirsiniz.
12. hafta: el-Hâlık, el-Hallâk, el-Fâlik
Bebeğinizi eksiksiz, kusursuz olarak kucağınıza almak için.
13. hafta: en-Nâsır, el-Müsteân
Bizi bekleyen birçok güzelliğin yanında, gelecek olan sıkıntılar için yine Yüce Rabbimize dua edelim: “Ya Müsteân, ya Nâsır!”
14. hafta: el-Bedî’, el-Muhsin
Bu hafta bebeğinizin eşi, benzeri olmayan parmak izleri yaratılacak.
15. hafta: el-Mütekebbir, el-Kuddûs
Dünyanın en mükemmel şehrinde bile görevler ve hizmetler aksadığı halde, vücut şehrinde en ufak bir aksama olmuyor! Eksiklik görülmeyen bütün bu faaliyetler için, “Ya Kuddûs” diyelim!
16. hafta: el-Celîl, Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm, el-Muktedir, el-Melîk
Yüce Yaratıcı’ya, henüz ruhu bedenine kavuşmuş olan bebeğiniz için, dua etmeyi unutmayın. Bolca okuyacağınız bu zikirle Yüce Yaratıcı’nın, sizin ve bebeğinizin üzerindeki ikramının genişlemesi umulur.
17. hafta: el-Hafîz, el-Vâris
Gelecekte “Ne olacak, nasıl olacak?” korkusunu bir kenara bırakıp, tam bir teslimiyet içinde bu haftaya ait esmâ zikrimizi gerçekleştirelim: “Ya Hafîz, ya Vâris!”
18. hafta: el-Hakîm, el-Hakem
İnsanda ve onu oluşturan her şeyde, ona hizmet eden her şeyde; kısaca yaratılmış olan “her bir şey”de mükemmellik, kusursuzluk ve hikmet sözkonusu. Öyleyse bu kusursuzluğa karşı “Ya Hakîm, ya Hakem“diyelim!
19. hafta: es-Sâni’, el-Vâsi’
Akıl organı, akılları durduran nitelikte yaratılmış, sonsuz hikmetlerle donatılmış, çok özel bir organdır. Dilimiz anlatmakta nakıs kalsa da, zikrimiz şükrümüze vesile olsun: “Ya Sâni, ya Vâsi!”
20. hafta: el-Cemîl, el-Cebbâr
Toplumumuzda sıkça kullanılan bir tabir vardır: “Bir işin yarısı olduysa, o iş tamamlanmış sayılır. Çünkü zor kısmı başlangıcıdır. Gerisi çabuk gelir” denilir. Siz de hakikaten çok zor bir sürecin tam ortasındasınız.