Hanımlar merhaba. Bu benim ilk gebeliğim. Evlendikten sonra çok şükür aramadan hamile kaldım. Ama hamile kaldığımı öğrendiğimden beri ruh halim tepetaklaktı. İlk zamanlar sürekli ağlama ve iç sıkıntısı varken onlara evde kalamama, asla hiçbir iş yapamama gibi sıkıntılarla boğuşmaya başlamak eklendi. Öyle ki iki aya yakın kaynanamda durdum neredeyse, sabah eşim işe giderken bırakıyor, akşam yatarken dönüyorduk, ki eve gitmek istemiyordum bile. Bebeği de istemiyordum. Anneler bebeğin karında oynamasını hissetmenin dünyanın en güzel şeyi olduğunu söylerken ben aksine rahatsız oluyordum, canım yanıyordu. Çok aşırı zor zamanlar geçirdim. Bir yandan bebeğe nasıl bakacağım, hayat boyu onun sorumluluğunu nasıl alacağım, ya beceremezsem korkularım da vardı. Öte yandan ise ben anne olmaması gereken insanlardan mıyım, yeğenlerimi kendi çocuğummuş gibi sevip kollarken niye böyle hissediyorum kendi bebeğim için, onu hak ettiği gibi sevip ilgilenemezsem diye de suçlu hissediyordum. Doktora gidip psikiyatrik destek almaya başladım. Beşinci aydan sonra yavaş yavaş iyi olup toparlanmaya başladım çok şükür. Bayadır iyiydim. Ama 33+3.cü haftamda sancıyla hastaneye gidip erken doğum riskine karşı bir gece yatınca, peşine doktor dikkat edip hareket etmememi söyleyince bir yandan ya erken doğup kuvöze girerse ve nasıl doğuracağım korkusu, bir yandan da seçim stresi girince sanki yeniden o sıkıntılı ruh haline geri dönmeye başladım gibi. Karnımın görüntüsü, rahat hareket edememek, bebeğin hareketlerini hissedince o eski sıkıntılar geri gelmeye başladı sanki. Sizce bu hamilelik psikolojisinden midir, bebek doğunca bu korkularım, düşüncelerim geçer mi? İyice bunaldım..